Eğer siz de biraz sakinlik arayışındaysanız, iyot kokusu eşliğinde keyifli bir tatil istiyorsanız Marmaris’ in Selimiye - Bozburun - Söğüt tarafı tam sizlik olabilir.
Selimiye; Marmaris merkeze maksimum 50 dakika uzaklıkta bir yer.
Biz kendi aracımızla tüm seyahati sürdürdük.
Selimiye aslında oldukça ufak bir yer. Bizim kaldığımız otel neredeyse Selimiye’nin tam orta noktası gibiydi. Bu nedenle her yer yürüme mesafesinde kaldı ve rahatlıkla tatili tamamladık.
Kaldığımız otel hakkında birkaç bilgi vereyim. Ben otele tonla para verilmesini çok anlayanlardan değilim, ayrıca 5 yıldızlı oteller bana göre hiç değil. Bunu çocuk yok anlamazsın diyenler olacaktır. Ama şunu diyebilirim ki gayet çocukla da bu tatili bizim şekilde yapanlar vardı. Kaldığımız otelin ismi “Selimiye 11 Oda” idi. Hem Baki Bey hem eşi Selba Hanım inanılmaz ilgili insanlar, gideceğimiz birçok yerin rezervasyonuna dahi rehberlik ettiler. Otel, merkezi konumda, denize sıfır değil ancak yürüme mesafesi tuttum, 1 dk sonra tam sahildesiniz. Kahvaltıları oldukça yeterli, odaları temiz bir yer. Burayı öneririm. Fiyat performans olarak da baktığınızda oldukça iyi. Biliyorsunuz turizmciyim ve birçok oteli aradım, gerçekten diğer oteller biraz kafayı yemişler 🙂 Tüm oteller oda + kahvaltı konseptinde.
Açıkçası Selimiye’ nin sahil tarafı ile tepedeki otelleri arasında çok gidip gelmiştim. Ancak şunu diyorum iyi ki sahil tarafını tercih etmişiz. Diğer türlü sürekli bir arabaya in-bin olacaktı. Çok öyle istediğim bir tatil olmayacaktı.
Kaldığınız oteller genelde sahil & restaurantları ile anlaşmalı oluyorlar, bu detayı mutlaka sorun. Bizi yönlendirdikleri ve tüm günümüzü geçirdiğimiz sahil Lipsos Restaurant’tı. Lipsos oldukça keyifliydi. Eğer beach önerisi olmuyorsa çok dikkatli olun, çünkü kendi başınıza bir yer ayarlamak çok zor, genelde sahil hattı otellerin ve restaurantların ev sahipliği yaptığı yerler. Dolayısıyla dışarıdan çok almıyorlar.
İlk gün “Delice” yi merak ettiğimiz için ve direk otelimizin sokağında olduğundan orada kokteyller deneyip sahile girmeyi tercih ettik, gayet keyifli bir yerdi. Bazı akşamlar canlı müzik de oluyor. Değerlendirebilirsiniz. İlk gün akşam “Hidayet’in Yeri” ne gittik. Benim beklentimin çok altında kalan bir yer oldu. Evet, kesinlikle lezzetsiz bir yer değil, ancak Selimiye ve Söğüt’ te çok daha fazla lezzetli ve çok daha uyguna oturabileceğiniz yerler var. Mezeler ortalamaydı diyebilirim, karidesi iyiydi. Tek iyi yanı Beylerbeyi ile olan anlaşması 🙂 ve akşamüstü gün batımı manzarası idi. Bunun haricinde abartılmış bir yer, gitmeden önce bir daha düşünün.
2nci gün Lipsos’ un iskelesinden tüm gün denize girerek akşam Mangia’ da İtalyan gecesi yaptık. “Mangia restaurant”ta fiyatlar klasik, lezzet çok iyi. En iyi yediğim pizza ve makarnalardan olabilir. Kesinlikle uğramadan gelmeyin. Gecesinde “Hydas Bar”’ a gittik. Hydas hafif bir müzik eşliğinde oranın daha çok yerli halkının gittiği ve tercih ettiği bir yer. Çok keyifli, manzarası çok iyi ve fiyatlar gayet makul.
3ncü gün tüm günümüzü Söğüt’ e ayırmak istedik. Önce “Barba Saranda” da birer kahve içtik. Fiyatlar yüksek ancak fotoğraf çekmek için keyifli bir yer 🙂 Öğleden sonramızı ve deniz sefamızı “Esinti”de geçirdik. Yorumlarda çok okumuştum yine de gidip deneyimlemem gerekiyormuş. Harika lezzetlerdi. Patlıcan peynirli bir ara sıcak, kalamar ve kabak cips yedik. Hepsi harikaydı. Kendine ait iskelesi var. Oradan denize girebiliyorsunuz. Denizi oldukça güzeldi. Gerçekten esiyordu biz gittiğimizde 🙂 Oradan da akşamüstü rakısı için “Dalya” diye bir restauranta gittik. Dalya çok bilinmemesine rağmen bence hem manzarası hem de lezzetleri ile bizden tam not aldı. Çok çok keyifli bir yerdi. Gün batımı için değerlendirebilirsiniz.
4ncü gün önce Selimiye’ de sığ limanı gezmek istedik. Halk plajı olarak gerçekten güzel ve temiz bir yer ancak gerçekten çok sığ. Bana göre Selimiye’ nin merkezdeki denizi çok daha güzel ama yine de tercih sizin. Sandalye atarak burada da takılabilirsiniz.
Biz buradan rica minnet “gerçekten öyle çünkü hiçbir otel sahiline almıyor ki bence bu Selimiye’nin kocaman bir eksisi!!” ile “Salkım Sahil Evi’” nin şezlonglarını kullandık. Denize sıfır bir butik oteldi.Denizden en çok keyif aldığım yer oldu. Yaşamanız lazım, tarif edemem. Ayaklarınız suda günün tadını dibine kadar çıkarıyorsunuz. Akşamında “Beyaz Ev” diye ev yemeklerinin olduğu yerde yemek yedik. Daha çok ev yemeği beklerken mezevari hatta daha önce gittiyseniz Kaş’taki Bi Lokma restaurantı andıran bir yer. Alkol yok. Biz orada birkaç zeytinyağlı yiyerek ciddi bir para verip ayrıldık 🙂
Bunların haricinde “Karadut no:12” mekan olarak çok keyifli ,aralarda, hem mola yeri olarak hem Sangria içmek için buraya uğradık. Biz en çok karadutlu ve narlı Sangrialarını beğendik.
Delice’ de kokteylleri ile tercih edilesi bir yer. Kokteyl fiyatları 180 -200 arası (Ağustos 2022 fiyatı)
Son günümüzde Selimiye’ ye veda ederek 10 dk mesafede olan Bozburun’ a kahveye uğradık ve sonra yine oradan da 10 dk giderek Söğüt’ e geçtik. Çünkü çok fazla önerilen 2 Deniz Restaurant’ı görmeden gitmek istemedik. Söğüt’ ün iki yanı var sağ tarafı Kızılyer, sol tarafı Cumhuriyet her iki yanda da sahili ve mekanları var. Cumhuriyet biraz daha gelişmiş. Daha önceki gittiğimiz yerler orada idi. 2 Deniz ise Kızılyer tarafındaydı. Bence gurme bir restaurant, burada Vongole, deniz mahsullü makarna ve pazı sarma yedik. En iyi yediğim deniz mahsulleri idi ki deniz mahsullerini gerçekten sever ve birçok yerde yemeye çalışırım. Fiyat ise bu performansa göre çok çok uygun. En çok keyif alıp en az para verdiğimiz yer oldu diyebilirim. Buranın da kendi iskelesi var. Denizi de gayet temiz ve güzel.
Kıyaslama yapacak olsam:
En iyi deniz – Selimiye
En iyi restaurant – 2 Deniz
En iyi Manzara & lezzet – Dalya Restaurant
En iyi kokteyller – Delice
En iyi Sangria ve keyif – Karadut no:12
En iyi İtalyan lezzeti – Mangia
Gideceklere şimdiden iyi tatiller 🙂 Umarım bu bilgiler faydalı olur.
Sevgiyle kalın 🙂
Astrolog Banu